İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Law | ||||
Hukuk | be abolished f. | yürürlükten kaldırılmak | ||
The regulation was abolished, but then it was reenacted. Yönetmelik yürürlükten kaldırılmış, ancak daha sonra yeniden yürürlüğe konmuştur. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | be abolished f. | yürürlükten kalkmak | ||
Genel | be abolished f. | lağvolmak | ||
Genel | be abolished f. | feshedilmek | ||
Law | ||||
Hukuk | be abolished f. | yürürlükten kalkmak |